Elma, gülgiller familyasından kültürü yapılan bir meyve türü.
Eski Türkçe’de “alma” diye bilinen adının, meyvenin rengi olan “al” (kırmızı)’dan geldiği bilinmektedir. Elmanın ilk olarak Kuzey Anadolu’da, Güney Kafkaslar,[1] Rusya’nın güneybatısında kalan bölgeler ve Orta Asya (Kazakistan’ın doğusu) dolaylarında ortaya çıktığı sanılmaktadır. Tür, bütün dünyaya Orta Asya’dan yayılmıştır. Besin değeri çok yüksek olan bir meyvesi vardır. Tarih boyunca kültür çalışmalarıyla 1000 farklı elma çeşidi üretildiği tahmin edilmektedir.
Morfolojik özellikleri
En yakın akrabaları armut ve malta eriğidir. 5–12 m’ye kadar uzanan yaprak döken tacı geniş küçük bir ağaçtır. Yapraklar karşılıklı dizilişli, basit oval biçiminde, ucu sivri ve kenarları dişli, alt yüzü hafif tüylüdür. 5–12 cm uzunluğunda 3–6 cm genişliğindeki yaprakların sapı 2–5 cm kadardır. Çiçekler yapraklarla birlikte açar. Beyaz olan çiçekler genellikle ilk açtığında açık pembedir. 2,5-3,5 cm çapında 5 taç yapraklıdır. Meyve sonbaharda olgunlaşır, ekseriya 5–8 cm çapındadır.
Ekolojik özellikleri
-35 °C soğuğa dayanabilir. Kurak ve sıcaktan hoşlanmaz. Toprağı tınlı, tınlı-kumlu, en az 1 m derinlikte olmalıdır. Taban suyu 1 m’den yakın olmamalıdır. Taşlı ve kireçli toprağı sevmez.
Uzun zamandır siteye eklemek istediğim ama tam anlamıyla içime sinen bir tarif uygulayamadığım için ertelediğim bu tarifi artık rahatlıkla sizlerle paylaşabilirim. Zira bu seferki gerçekten müthiş güzel...